Thai Mueang-Phuket-Krabi

Tekrar Merhaba,

Sanırım uzun bir ara oldu. son konaklama yerimiz olan Ranong da bol bol ıslandıktan sonra güneşi biraz olsun görme isteği ile güneye doğru yola başladık. Yolda yağmaya devam eden yağmurlar ikimizinde bisiklet saatlerinin bozulmasına sebep oldu. Sanırım bir daha cateye kullanacağımı sanmıyorum. Yola bir dahaki bisilet mağazasında sorunumuzu çözene kadar km saatsiz olarak devam edeceğiz gibi.

Yolda bir iki tane daha çin geleneği olan vejeteryan festivaline denk geliyoruz. Onlardan öğrendiğimize göre yarın son günü olan festivalin en büyüğü Phuket te yapılacakmış. Sanırım bu festivalin son günü en heybetli olanı olacaktır. Festivalde halk bir süre et yemiyorlarmış. Ve festivalin adı kadar sempatik olmayan ateş üzeirnde yürümek, şiş yada kılıçları ağızlarından dillerinden geçirmek gibi davranışlar Phukette çok sık yapılıyormuş. Bizim yol üzerinde mola verdiğimiz tapınakta da iki insan boyunda bir odun yığını insanların üzerinde yürüyeceği ateşi oluşturmak için akşama yakılmayı bekliyordu. Biz bir süre daha yolumuza devam edip ertesi gün konaklayacağımız Phuket yolunu kısaltmaya karar veriyoruz. Phukete 120km kala bir yerleşim görüp kalmaya karar veriyoruz. Sanırım bulduğumuz yer Tayland da kaldığımız en luks yer olacak. Üzerinde 30m uzunluğunda ahşap bir köprü olan yapay bir göl ve doğal bir nehirin etrafında ki bungalovlardan birisini seçiyoruz ve yüzme havuzlu bu tesiste konaklamak bize sadece 25tl ye mal oluyor.

Yakınlardaki  ufak bir köyde ufak bir bakkalda akşam yemeği yiyip yorgunluk birası içiyoruz. Bize bira getiren kız bir otelde çalışıyormuş ve iyi ingilizcesi ile Tayland ve vejeterytan festivali hakkında bazı bilgiler veriyor. Bu kız da Tayland da yaşayan Tay-Çinlilerden miş. Ve garip bir şey; nedense Taylandın çine yakın olan kuzey kısmında çok az Tay-Çinli varken, güneyede ve Malezyada çok fazla Çinli var.

Ertesi gün erkenden Phukete doğru yola çıkıyoruz. Phuket’i ilk defa göreceği için oldukça heyecanlı hissediyorum. Elifle ilk önce Phang Gha ya gitmeyi ve Phuketi ziyaret etmemeyi düşünüyorduk. Fakat sonradan Phuket’ten Krabi ye tekne ile geçmeye ve Phi Phi adasını da bu bot yolculuğu sırasında ziyaret etmeye karar verdik. Sanırım doğru bir karar vermişiz. Çünkü Phuket Town yani adada ki eski kent çok etkileyici bir yer. Adanın etrafında ki plajlar daha turistik yerler. Phuket town da bol bol otantik araba, rengarek boyanmış ev ve kap için eksiklerimizi tamamlayabileceğimiz mağaza var. On On Hotel isminde çok eski fakat bir o kadarda keyifli bir otele (kişi başı 5usd) yerleşiyoruz. Dışarıda karnımızı doyurduktan sonra Music matter denilen bir mekana gidiyoruz. Burada 3 muzisyen jazz çalıyorlar. Biz içeriye tam girecekken bir hamamböceğinin korkutucu saldırısına uğrayıp biraz panik yapıyoruz ve barda oturup ayaklarımız yerden yukarıda oturmaya karar veriyoruz. Mekanda bizden başka sadece bir amerikalı var. İlk parçanın sonunda müzik ara veriyor ve piyanist ne istediğimizi, baterist ise girişteki olayın hamaböceğimi fare mi olduğunu soruyor. Piyanisttin mekanın sahibi ve barmen olduğunu anlıyoruz. Amerikalı dinleyici ise 10 yıldır teknesi ile dünyayı gezen bir gezginmiş. Baterist Avusturalyalı, Saksafon da sanırım avrupalı. Muzik devam ediyor ve bizde kendi biramızı kendimiz almaya başlıyoruz Mekana daha sonra 2-3 araba dolusu insan daha geliyor fakat dinlemeye değil çalmaya. Bundan sonra da sanırım dinlediğim en iyi Jazz konserlerinden birisini Phuket’te Music Matter isimli bir mekanda dinlemeye başlıyoruz. Sonradan bize söylediklerine göre bu buluşma bir gün önce yapılacakmış fakat vejeteryan festivalinin son gününde oluşan olağanüstü gürültü yüzünden bir gün ertelemeye ve bizi beklemeye karar vermişler.

Ertesi gün Krabi için bilet araştırması yapıpyoruz. Sanırım burada en uygun bilet bulma yolu acentalar: yarı fiyatına halledebiliyorsunuz. Limana giderseniz iki kat fiyat istiyorlar. Bizde bir acenta bulup bisikletler için para ödemek istemediğimiz söylüyoruz. Bizim için firma ile görüşüp (kendi dillerinde daha rahat açıklayabiliyorlar) bisiklet için pazarlık yapıyor. Akşam ise On On Hotelin karşısında bir mekanda takılıyoruz. Yanızmız duran tavlada bir el atıyoruz, sonuç klasik: ben yeniyorum. Sonra bir an Phuket te olduğumuzu hatırlayıp tavla falan diye düşünüyoruz. Elif olayı çözüyor. Barın sahibi Türk olmalı. Tanışıyoruz Aydın’la. Buraya Türk barı olduğunu bimeden gelen ikinci kişi olduğumuzu söylüyor. Genelde insanlar biryerlerden duyup yada okuyup geliyorlarmış. Aydın’a biraz Kral ile ilgili soru soruyoruz. Burada Kral ile ilgili konuşmak biraz tehlikeli bir durum bunu bildiğimizden Türkçe bu konuyu konuşmak en keyiflisi. Sanırım biraz az ömrü kalmış, hastaymış. Kral Taylandın gelişmesinde çok fayda sağlamış. Bu bilgileri sadece Aydın dan duyduğum için kesin bilgidir diyemiyorum. Fakat şu şekilde özetleyebilirim:

Sanırım bu kral yurt dışında doğmuş ve avrupa da eğitim almış. Kral ölüncede bir tesadüf üzerine kardeşide ölünce bu kral olmuş ve ülkeye gelmiş. Geldiği zaman da bir çok yenilik getirmiş. Sanırım sevilmesinin en büyük nedeni de denokratik bir kişiliğinin olması. Kimseye karışmamış ve ülkenin demokratik yapısını korumuş. Sonradan da Taksin isimli bir başbakanları olmuş. İnsanlardan bazı yardımlar ve para karşılığında oy toplamış ve özellikle kuzeyde sevilen bir lider olmuş. Sanırım biraz zengin bir lider de denilebilir. Dünyanın en zengin başbakanı sanırım Taksindi. (kusuruma bakmayın internetim çok yavaş olduğu için bilgilerin doğruluğunu daha sonra dontrol edebileceğim, bu yüzden bu anlattıklarım değişebilir). Ve güney tayland Kral yanlısı olurken kuzey Taksin yanlısı kalmış. Taksin yurtdışında bir görüşmedeyken, ülkede bir darbe ile düşürülmüş ve tutuklanma kararı alınmış. O günden sonra da ülkesine dönmemiş. Tipik bir şekilde karısını tutuklanacağını bile bile Taylanda yollamış. Ve tabi tutuklanmış. Daha sonra İngilterede yaşayan Eski Başbakan en büyüklerinden bir futbol takımını satın almak isteyecek kadar zengin olmuş, tabi -sanırım 96 daki- ihtilalden sonra servetinin yarısına el konulunca böyle ekonomik bir seçim yapmış olmalı. Günümüzde de Taksinin etkisi devam etmekte. Kuzey tayland da hala Taksin yanlıları hükümet aleyhinde gösteriler yapmakta. Şimdiki başbakan da Taksinin damadı yada öyle birşey. İronik gelebilir ama Taksin nedense fakir halka seçim öncesi bazı yardımlar yapmıştır. Ve nedense sahil kesimlerini ele geçirememiştir. Tabiki yatırımlarının sonunda biraz zengin olmuş hakkında nedense yolsuzluk davaları açılmıştır.

Phuketten Kho Phi Phi ye orada 4 saat kaldıktan sonra da Krabiye geliyoruz. Kho Phi Phi hakkında çok fazla konuşmak gereksiz. Sevmedim. Ama Krabi bence tam benlik. Yemekler derseniz sanırım 2 hafta da 10kg alabilir insan burada. Doğasu derseniz; Taylandın en garip dağları ve denizleri burada bulunuyor ve su altı da bir harika. Krabiye gelirgelmez K Guest House da odamızı ayarlayıp ertesi gün için bir tekne turu ayarlıyoruz. Sabah erken başlayan tekne turu akşamüzeri 4’e kadar devam ediyor ve  4 tane adaya uğruyor. Burada su altında daha önce hiç görmediğiniz balıkları görmek mümkün. Fakat tur bitiminde pancar gibi kızara bilirsiniz.

Krabide ki dağlar lime stone yani kireçtaşından. Bu da garip bir doğa oluşumu bence. Buradaki dağlar yada tepeler daha çok düz bir masa üzerinde ki şişeleri andırıyor. yanyana o kadar çok şişe gelincede siz bir sıra dağ sanıyorsunuz. Önceki turda bu dağları görünce kendi kendime “tırmanışa hazır ol evrim” demiştim. Fakat dağlara yaklaştıkça yolun o ‘şişe’lerin arasından dümdüz devam ettiğini görüyorsunuz. Denizde de durum aynı. Yüzlerce ada sanki geniş bir kara parcası gibi tek görünüyor. Ama botla yanına gidince yani adaların arasında gezinince doğanın şeklini kavrayabilriyorsunuz. Bence bir bisiletçinin keyif alabileceği değişik çoğraflardan birisi.

Yarın Trang diye bir başka kente doğru devam edeceğiz. Henüz bisiklet bilgisayarı ile ilgili problemimizi çözemedik. Yolumuzun kaç km olduğuna yolda bakacağız. malezya ya ulaşmak ile ilgili sıkıntılarımızı sanırım Phuket Krabi arasını botla geçerek hallettik. Bundan sonra biraz daha rahat Malezya ya doğru devam edecegiz.

Sevgiler.

Evrim.

6 thoughts on “Thai Mueang-Phuket-Krabi

    • Çok güzel görünüyorlar Kevser:)Aslında yapabilirsin.Tanıdığım kadarı ile Türkiyedeki en aktif,yetenekli bayan sporcu ve bisikletçilerden birisin.

Leave a reply to mustafa yiğit Cancel reply